İlhan Selçuk  18.3. 2007  
Bugün 18 Mart!.. Takvim yaprağına iki sözcük  yazılıdır: "Çanakkale Zaferi"  
Altında bir tarih: 1915..  
Peki, 1915 yılı aynı zamanda bize neyi  anımsatıyor?.. "Ermeni Tehciri"ni..
Osmanlı İmparatorluğu göçerken birbirine  çapraz olayları ortak süreçte yaşıyordu...  
Tarihi doğru dürüst okuyamayan, ne bugünü  anlar, ne de geleceğini kestirebilir.
18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi... Peki, 16  Mart 1920 ne? İstanbul'un işgali! Arada 5 yıl var...  
Ama, bu 5 yıl içinde olan bitenler tarihin  seyrini değiştiren olayları içeriyor... Nasıl?..  
Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizlerin başını  çektiği düşman kuvvetleri Osmanlı İmparatorluğu' nun bir an önce işini  bitirebilmek için Çanakkale Boğazı'nı geçip Marmara'ya girmek ve  İstanbul'u işgal etmek istediler...  
1915!.. (Aynı yıl Çarlık Rusyası da  Kafkasya'dan Anadolu'ya -harekâta Ermenileri de katarak- saldırıyordu..
Ve 1917 Bolşevik İhtilâli suya düşecekti.  
Çanakkale bu nedenle Birinci Dünya  Savaşı'nın en önemli cephelerinden biri sayılır...  
Başını İngilizlerin çektiği İtilaf  Kuvvetleri önce denizden saldırıya geçip ağır kayıplar verdiler,  çekilmek zorunda kaldılar... Sonra donanma desteğinde Gelibolu'ya  çıkarılan İngiliz, Fransız, Anzak kuvvetleri de kara savaşlarında  yenilgiye uğratıldılar...  
Mustafa Kemal 'in adı ilk kez bu savaşlarda  duyuldu ve tarihe yazıldı.  
İngilizler Çarlık Rusyası ile doğrudan  bağlantı kurup gerekli desteği sağlayamayınca 1917'de Ekim Devrimi  başarı kazandı, Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Kurtuluş Savaşı'nda sırtını  dayayabileceği Bolşevik Rusya kuruldu...  
Çanakkale Savaşları Türkiye Cumhuriyeti'
16 Mart 1920'de İngilizler ve yandaşları  İstanbul'u işgal ettikleri zaman gecikmişlerdi; Tarih Baba defterine ilk  kez Çanakkale'de yazdığı Mustafa Kemal'in adıyla birlikte ilk Ulusal  Kurtuluş Savaşı'nın yazgısını da not etmiş bulunuyordu.  
Bunca yıl sonra bugün Çanakkale Savaşları'nı  anarak zaferi kutluyoruz..
Nasıl bir zaferdi o?..  
Salt 'hamasi' kutlamalarla yetinirsek eksik  bir yaklaşımın resmiyeti içinde yüzeyselleşiriz...  
Bugün Türkiye'yi zorlayan koşullar  varoluşumuzu yine tehlikeye düşürecek bir içerik kazanmıştır. İçinde  yaşadığımız coğrafya Osmanlı Devleti'nin çöküşüne yol açan olaylara taş  çıkartacak kanlı çatışmalarla çalkalanıyor..
Eskiden ulusal bayramlarda kırmızı üzerine  beyaz harflerle yazılan bir özdeyişi yineleyerek yazıyı noktalıyorum:  "Dünü unutma… Bugünü iyi anlarsın!.."  
 
 
 
No comments:
Post a Comment