Total Pageviews

Wednesday, March 03, 2010

TSK’ya ENDONEZYA MODELI UYGULANIYOR

By Prof. Dr. Aysel  Eksi*


Turk Ordusu'na Endonezya modeli uygulamaya konuldu.
"Bulent Arinc'a suikast" bahanesiyle Ozel Kuvvetler Komutanligi Ankara Seferberlik Bolge Baskanliginda aramalar yapildi. Boylece Amerika, Turk Ordusu'na karsi Endonezya modelini uygulamaya koydu.
Bu uygulama ile, Turk Ordusu'na yapilan operasyon "psIkolojik savas" asamasindan "eylemli cokertme" asamasina gecmistir."Suikast" sorusturmasina dayanak yapilan ihbar numarasinin 1230606 olusu, ihbarin Amerika'dan yapildigini gosteriyor.

Endonezya modeli nedir?
Gecmis senelerde Amerika "komunizme  karsi mucadele" bahanesi ile Endonezya Ozel Kuvvetlerine cesitli kirli operasyonlar yaptirmisti. Amerika, yeterli delil biriktirdikten sonra, bu operasyonlari bire bin katarak Endonezya'daki Amerikanci basin vasitasiyla piyasaya surdu. Endonezya Ordusunun direnci kirildi.  Peki Amerika'nin amaci neydi? Endonezya'nin da bir boluculuk sorunu vardi. Dogu Timor'daki boluculer, Endonezya'dan ayrilmak istiyorlardi. Amerika da gayet tabii Dogu Timor boluculerini destekliyordu. Aynen bizde PKK'yi destekledigi gibi. Endonezya Ordusunun boluculerle mucadele azmini kirmak icin, itibarini sifira indirmek gerekiyordu. Gercekten de, itibari sifirlanmis olan ordu, bolucu eylemlere mudahale edemedi. 2000 yilinda Dogu Timor, bagimsizligini ilan etti.
Turkiye'de nasil uygulanacak?

Simdi ayni plan Turkiye'de uygulanmak isteniyor: Ordumuzun itibari sifirlanacak, Dogu'da ilerde meydana gelecek olan bir isyana mudahale edemeyecek ve bolge "Kurdistan" adiyla Turkiye'den ayrilacak. Belki de hakim kozmik odalarda "Dogu'daki muhtemel ayaklanmaya karsi ordunun ne gibi onlemler alacagi"na ait bilgilere ulasmak istiyor? Bu bilgiler ABD ve PKK'ya ulastirilacak. Ona gore hareket edecekler.

 
Ozel Kuvvetler Komutanligi  (OKK) kisa tarihi

Ilk kuruldugu zaman adi "Seferberlik Tetkik Kurulu" idi. (STK)
Turkiye'nin 1951'de NATO'ya girmesinin bir sonucu olarak 1952 yilinda ordu bunyesinde kuruldu. NATO'ya giren tum ulkelerde benzer orgutler kurulmustu. Bu orgutler sayesinde ABD, uye ulkeleri NATO araciligiyla denetim altinda tutacakti.
Giderlerini ABD'nin  karsiladigi bu orgutler, NATO'nun gizli orgutu olan Super-NATO'nun (yani Gladyo'nun) denetimi altinda idiler. Turkiye'deki orgutun cekirdek kadrosunu Kore'den donen ve Gayri Nizami Harp stratejisini ogrenmis olan subaylar olusturdu. Kurulun gizli gorevi, Turkiye'de Amerika karsiti bir rejim degisIkligini engellemekti. Aynen diger NATO ulkelerinde oldugu gibi. Ama STK'nin gorunurdeki amacinin "Sovyet istilasina ugrayan bolgelerde direnisi orgutlemek" oldugu soyleniyordu..  Plana gore, yurt capinda cesitli yerlere silahlar gomulecek, istila aninda onceden belirlenmis kisiler bu silahlari cikararak direnis baslatacaklardi. Bunun icin, topluma surekli "Sovyet tehdidi" propagandasi yapiliyordu. CIA ve Adnan Menderes hukumeti arasinda imzalanan 1959 tarihli bir anlasmada, "Gizli Ordu"nun "rejime karsi ic ayaklanma durumunda" harekete gecirilecegi belirtiliyordu.
Seferberlik Tetkik Kurulu'nun ismi 1965 yilinda Ozel Harp Dairesi oldu. (OHD)Daire, ABD'nin kontrolunde uzun yillar Kontrgerilla (Gladyo) olarak hizmet verdi. Daire'nin resmi varligi, 1974 yilinda Genelkurmay Baskani Semih Sancar'in Basbakan Ecevit'ten "acil bir ihtiyac icin" para istemesiyle ortaya cikti.  Ancak yapinin varligi 12 Mart'ta iskence goren solcularca zaten ogrenilmisti!  Ozel Harp Dairesi ve Kontrgerilla varligini 12 Eylul oncesi ve sonrasinda da tum agirligiyla surdurdu.
Bu sure icinde faili mechul cinayetler, 1 Mayis 1977, Maras, Corum turunden provokasyon ve katliamlar, Kultur Sarayi sabotaji, Sirkeci, Yesilkoy bombalamalari, Ecevit’e  suikast  girisimi, devrimcileri iskenceli sorgulamalardan gecirmeler; yurtsever aydinlarin suikastlerle oldurulmeleri hep bu orgut tarafindan gerceklestirildi
Cunku TSK, boyle yapmakla Sovyetlere karsi Turkiye'nin bagimsizligini savunduguna ve ABD'nin stratejik muttefikimiz olduguna inandirilmisti. NATO egitimlerinden gecen Turk subaylarinin beyni yikanmisti. Onlar ABD'nin her dediginin cikarlarimiza uygun oldugu konusunda sartlandirilmislardi.
Ancak 1980'lerin sonuna dogru TSK icinde, ABD'nin stratejik hedefleri konusunda fikir degisIklikleri olusmaya basladi. 1986 yilinda ABD, simdilerde uygulatmaya calistigi "Turkiye himayesinden Kurdistan Plani"ni Evren ve Ozal'in oluruyla Turk Ordusu'na da dayatmisti.  Plan, Genelkurmay Baskani Org. Nejdet Urug'un sert direnciyle karsilasti ve engellendi. Daha sonra, ABD emrinde Kuzey Irak'a girme planina karsi cikan Org. Torumtay istifa etti, plan suya dustu.Komutanlar, Amerika'nin Turkiye'yi bolmeyi amaclayan planlar yaptigini ve bu planlari Turk ordusu eliyle uygulamaya koymak istedigini anladilar.
Iste bu surecte, 1990 yilinda Org. Dogan Gures doneminde Ozel Harp Dairesi, Ozel Kuvvetler Komutanligi'na (OKK) donusturuldu, 1992'de de personeli yeniden yapilandirildi. Bu sadece bir isim degisIkligi degil, ABD iliskilerinin sorgulandigi surecin de somut bir sonucuydu Oyle ki; Ozel Kuvvetler Komutanligi ile Daire ABD ve Gladyo'nun sultasindan cikarildi! ABD gorevlileri Org. Karadayi doneminde OKK binasindan cikarildilar.NATO ve ABD iliskileriyle, ABD parasiyla, ABD egitimiyle milletine karsi olusturulmus olan bir yapi, artik Milli Kuvvet haline donusturulmustu. Bundan dolayi OKK, ABD'nin hedefi haline geldi! Ozel Kuvvetler Komutanligi, Turk Ordusu'nun Kuzey Irak cephesindeki gucu olarak ABD ile karsi karsiya geldi ve ABD tehdidine karsi uyanisin Ordu'daki oncusu oldu. 1994 yili Agustos ayinda Org. Ismail Hakki Karadayi, Genelkurmay Baskani oldu.. 1995 Mart'inda da Turk Ordusu, Kuzey Irak'a girdi. Turk birlikleri, Celik Harekâti'yla ABD'nin egemenlik alanina mudahale etmisti. Cunku o bolge ABD ordusunun isgali altindaydi.
Iste ip burada koptu.
Turk Ordusu uzerindeki denetimi elinden kacirdigini anlayan ABD ates puskurmeye basladi.
Amerikan ordu dergilerinde "Turk Generalleri hizadan cikti" cinsinden haber yorumlar yayimlandi. ABD, Muavenet gemimizi topa tuttu, askerlerimizi sehit etti. Temmuz 2003'de Kuzey Irak'ta Suleymaniye'de Ozel Kuvvetler birligimizin basina "Kurt liderlere suikast yapacaklardi" bahanesi ile cuval gecirdi. ABD ordusu Nevada Colu'nde "Binyilin Meydan Okumasi" adi altinda Turkiye'yi isgal tatbikati yapti. Bu tatbikat, ABD tarihinde o gune kadar gorulen en kapsamli ve en uzun suren tatbikat idi. ABD'nin PKK'ya yardimini belgeleyen Org. Esref Bitlis, ucagi dusurulerek sehit edildi.Malatya'da OKK birligini tasiyan ucagimiz dusuruldu.  Daha sonra, Amerikan ordu dergisinde Turkiye'nin guneydogusunu da icine alan Buyuk Kurdistan haritasi yayimlandi. Belki anlamayanlar vardir diye Italya'daki NATO toplantisinda ABD'li subaylar bu haritayi ekrana yansitti. Turk subaylari toplantiyi terk etti. Boylece ABD, Turk Ordusu'na karsi savasi fiilen baslattigini alenen aciklamis oluyordu.
Bundan baska, Milli Guvenlik Kurulu, ic tehdit kavramini degistirdi. Eskiden solculuk ve komunizm "ic tehdit" olarak goruluyordu. Simdi ise "irkci milliyetcilik, boluculuk ve irtica" ic tehdit kapsamina alinmisti. Yani MGK, Amerika'nin masasi olan akimlari ic tehdit kapsamina almisti. Bu durumda, ABD'nin Turk ordusuna karsi savas ilan etmekten baska bir caresi kalmamisti.
OKK, Golbasi'nda kendi yeri ve binasi icin calismaya basladiginda da, yolsuzluk iddialariyla saldiriya ugradi.  Yapisi sivillesen, ici bosaltilan, etkisi kisitlanan Milli Guvenlik Kurulu'nun Toplumsal Iliskiler Baskanligi'ni OKK bunyesine dahil etmek ve OKK'nin 2006 yilinda tumen seviyesinden kolordu seviyesine cikarilmasi da ABD'nin kizginligini arttirdi.
OKK'ya yonelik giderek artan ve karargâhinin basilmasi noktasina kadar varan saldirinin en onemli nedenlerinden biri de Org. Buyukanit'in Genelkurmay Baskanligi doneminde yapilan bir degisIklikti.  Gayri Nizami Harp tanimini degistiren OKK, tanima su ifadeyi ekledi: "Dusmanin fiziki, ekonomik, psIkolojik, siyasi vb. isgallerine maruz kalmis bir bolgede isgali ortaya cikarmak, engellemek ve karsi tedbirleri uygulamak"  Bu ifade yalnizca 50 yildir NATO araciligiyla ve Ozel Harp Dairesi uzerinden denetlenen TSK'nin yaptigi bir tanim degisIkligi degil ayni zamanda yeni surece iliskin tehdidin kaynagina yonelik bir durum saptamasiydi!  ABD, bolge politikalarini TSK'yi "ikna etmeden" hayata geciremeyeceginin farkinda. TSK'yi sindirmenin en kritik mevzilerinden biri de Ozel Kuvvetler Komutanligi'na bayrak dikmek!

Ergenekon saldirisi
Ergenekon saldirisi, ABD'nin Irak isgali oncesinde baslatildi. BesIktas Teror Orgutunun kurulmasina, AKP iktidara gelmeden once baslanmisti.Tayyip Erdogan bizzat kendisi anlatiyor: (19 Ekim 2008) "Bu ise ben Emniyet'le basladim. Belirli bir evreye geldikten sonra bunu Savciliga verdik. Ergenekon sorusturmasi konusunda yargi ile yakin isbirligi icindeyiz. Bunlar iktidara gelmeden yaptigimiz tespitlerdir."
Tarih 19 Mart 2002, Ankara...
Amerikan Baskan Yardimcisi Dick Cheney 12 bolge ulkesini ziyaret ettikten sonra Ankara'ya geldi. Morali bozuktu.  Zira Irak'in isgali icin umdugu destegi bulamamisti. Hemen Kosk'e cikti. Cumhurbaskani Sezer, tum dunyaya soyledigini bir de ABD'ye soyledi: "Uluslararasi oydasma ararim". Ardindan Basbakanliga gecti. Ecevit, "Isgale karsiyiz" dedi.  Sonra aksam yemeginde, protokolde olmamasina karsin, israrla Genelkurmay Baskani Kivrikoglu ile gorustu. O da kesin bir dille tersledi...
Ayrica Org. Kivrikoglu, ABD isgali oncesinde Kuzey Irak'a girerek bazi bolgelerde mevzilenme plani yapmisti. Cheney ertesi sabah yapacagi basin toplantisini iptal etti. Palas pandiras ABD'ye dondu.
4 Mayis 2002 Basbakan Ecevit, "bagirsak rahatsizligi" nedeniyle hastaneye kaldirildi... Aylarca hastanede kaldi... Rahsan Ecevit onu adeta hastaneden kacirmasa Basbakan oluyordu. 2001 yilinda "ekonomiyi kurtarmaya" ABD'den gelen Kemal Dervis, basinin karsisina cikip "siyasal belirsizlik"ten bahsetti. Sonra... Devlet Bahceli, "3 Kasim'da erken secim" dedi. 4 ay sonra... Turkiye sandiga gitti. Ve, AKP tek basina iktidara geldi.
ABD, Irak'in isgaline karsi cikan bir askeri - siyasi heyeti birkac ayda tasfiye etmisti.
Hem Ecevit, hem de ABD isgaline karsi planlar yapan Org. Kivrikoglu tasfiye edilmis, yerlerine ABD saldirisini destekleyen AKP hukumeti ve Org. Ozkok gelmisti.AKP'nin isbasina gelmesiyle birlikte Ergenekon saldirisi da baslamis oldu.Amerika'ya karsi olan tum gucler ve Turk ordusu, Ergenekon tezgahi ile saf disi birakilacaklardi.
Fehmi Koru, Yeni Safak'ta yazdi: "Ergenekon'un dugmesine Tayyip Bey ile Bush'un Oval Ofis'teki gorusmesinde basildi"

ABD'nin ana hedefi
ABD'nin ana hedefi: Oncelikle Kuzey Irak'ta kurulmus olan Barzani Devleti'ni Turkiye'nin tanimasi ve fiilen himayesi altina almasidir. Cunku ABD Irak'tan cekildikten sonra, Irak Araplari ve Iran, Barzani Devleti'ne karsi harekete gecebilirler. Boylece ABD hem Barzani Devletini emniyete almis olacak, hem de Irak ve Iran ile karsi karsiya gelmis olan Turkiye, ABD'ye daha fazla mahkum hale gelmis olacaktir. Neden Barzani Devleti ABD icin bu kadar onemlidir?Cunku, Buyuk Ortadogu Projesi'nin ana hedefi olan Buyuk Kurdistan'in baslangic noktasi Kuzey Irak'taki Barzani Devletidir. Irak saldirisinin esas amaci da zaten Barzani Devletinin kurulmasi idi.
Barzani Devletinin emniyete alinmasiyla birlikte es zamanli olarak Turkiye'de "Kurt Acilimi"nin tamamlanmasi gerekmektedir. Bu sayede Guneydogu Anadolu'da ozerk bir yapi olusturulacak ve zaman icinde bu ozerk yapi Barzani Devleti ile su veya bu bicimde butunlestirilecektir.
Bundan sonra, Iran ve Suriye'den de parcalar koparilarak Buyuk Kurdistan'in olusturulmasi daha kolay hale gelecektir.Buyuk Kurdistan, Ikinci Israil olacaktir.. Yani Orta Dogu, Kafkaslar ve Orta Asya'yi, burada kuracagi usler vasitasiyla kontrol edecek, Buyuk Ortadogu Plani'nin amacini, yani 24 Musluman ulkenin rejimlerini ve sinirlarini degistirmeyi daha kolay gerceklestirebilecektir.
Kilit nokta OKK ve Turk Ordusu

Ama butun bunlari yapmak icin, Turk Ordusu'nun vatani savunma iradesinin kirilmasi gerekiyor.
Ergenekon tezgahlari ile aynen Endonezya'da yapildigi gibi once Turk ordusunun sayginligi yok edilecek.Turk ordusu, Amerikanci AKP hukumetinin Barzani Devleti'ni tanima ve himaye altina alma yolunda attigi adimlara ses cikaramayacak. "Ordu siyasete karismamali", "Ne yani, yine darbe mi yapmak istiyorsunuz" suclamalari ile susturulacak.
Ozel Kuvvetler, guneydoguda kiskirtilacak olan bir ayaklanmaya mudahale edemeyecek.
Iste, son "Arinc suikasti" tertibini de bu acidan ele alabiliriz.


SONUCOzel Kuvvetler Komutanligi'nda yapilan aramalar ayni zamanda, Genelkurmay Baskaninin yanina Kuvvet Komutanlarini da alarak Trabzon’da Oruc Reis Firkateyninde yaptigi aciklamalara yanittir Amerika, TSK’nin Basbug’un agzindan yapmak istedigi kendini savunma girisimine yeni bir atak ile karsilik vermistir.
Bugunku durum, Turk Ordusunun yillar yili NATO kontrolune terk edilmesinin bir sonucudur.
ABD, NATO anlasmalarina ve yapilanmasina dayanarak icimizdeki operasyonu yurutebilmektedir.
Turk Ordusu’nun NATO icinde kalarak milli niteligini muhafaza edemeyecegi ve kendisini koruyamayacagi artik son gelismelerle bir kez daha kanitlanmistir.
Genelkurmay Baskanligi, Turk Ordusu’na yonelik asimetrik psIkolojik saldiriyi yapanlarin kim oldugunu aciklayarak milletimizi bilgilendirmelidir.

......................................

*Prof.Dr.Aysel Eksi,
Ankara Universitesi tip fakultesinden 1960 yilinda mezun olmustur. 1966 yilinda ani fakultede PsIkiyatri dalinda uzman olmustur. 1966-1967 yillari arasinda Ankara Ruh Sagligi Dispanseri'nde, 1967-1982 yillari arasinda Istanbul Universitesi Mediko Sosyal Merkezinde, 1983-2001 yillari arasinda Istanbul Universitesi Cocuk Sagligi Enstitusu'nde gorev yapmistir. NoropsIkiyatri, Cocuk PsIkiyatri, Adolesan ve Pediatri Dernekleri ile Cocuk Bobrek Vakfi uyesidir. Gazeteci Oktay eksi'nin esidir.. Kamuoyu gundemine The Times gazetesinden Janice Turner'in Islam ve Turkiye'deki Buyuk Turban Savasi adli incelemesinde verdigi mulakatta  Hayrunnisa Gul icin "O kadindan nefret ediyorum!" demesiyle gelmistir.

No comments:

A Flowchart for Choosing Your Religion

A Flowchart for Choosing Your Religion

Looking for a JOB - How to Be the Next Hire

Making You the Most Viable Next Hire
Being flexible, creative and adaptable in today’s economy is the cornerstone to survival. The job search is no different and, with unemployment rising, requires just as much vigilance. One way you can keep your options open and make yourself even more marketable is by considering Consulting in addition to your quest for full-time employment. Often perceived as an “either-or” scenario, Consulting offers you just as many benefits as it does your “would be” employer:

Track record of Fixing Problems?
Career wise, people typically fall into one of two categories: those who thrive on problem solving and the prospect of a new challenge –or- someone who is exceptionally good at steering the ship once it is on course. If the thought of fixing something that is broken appeals to you (versus has you thinking about reaching for the Tylenol), then Consulting might be an avenue to explore.

A More Flexible Interview
Quite often, what a company needs is someone to tackle a specific problem, not a new full-time employee. Identifying this in the interview and being able to present yourself as the solution to their problem (at a lower cost), can ultimately create a job tailor made for you and your skill set. No one can compete against that.

Dating Before Marriage
A consulting engagement can give you the opportunity to see if this company is a nice place to visit or a great place to live. The only thing worse than a prolonged job search, is ending up in a position that results in you being unemployed again in 6-12 months. Consulting lets you do more due diligence than you could ever accomplish in an interview.

“Consulting” on Your Resume
To many recruiters, seeing “consulting” as your current role without any clients/engagements is just a way to dress up being out of work. But, with a list of key accomplishments at those engagements, you show that you are in demand, have more control over your search and are broadening your experience. The latter is extremely important if you are looking to transition industries.

Change Agent
For companies looking to make some sort of change internally (and you should like this if you have a track record of fixing problems), consulting is a more preferred approach versus hiring a permanent employee. It is much easier to come in as a consultant, effect the course correction and then hand it off to the internal leadership.

Money
Besides the obvious benefit of having income during your search, it also gives you breathing room to be more objective in selecting your next job.

It’s Easier to Find a Job When You Already Have One
So much of what makes this true is that fact that when you are employed, you tend to be a bit more objective because you have a “bird in hand.” Consulting (in addition to easing that financial strain, which helps here) can provide the self-assurance that comes along with being employed, which can get whittled away while unemployed.

Presenting yourself as a viable consultant or full time employee isn’t mutually exclusive. Rather, they are simply two sides to the same coin. For the companies where you interview, this will only make you more viable and versatile in your eyes. For you, there is nothing to lose. The worst thing that happens here is you generate some income to inevitable financial strain of your job search. On the other hand, you might just find through this process that you discover your next career move.

Bağdat Caddesi

Gel de parmaklara hakim ol, yapma bir Caddebostan, Bağdat Caddesi nostaljisi şimdi!...diğer bir deyişle 'Karşı taraf' . Cok uzun seneler yazları gittiğim, son yıllarda ise her Türkiye'ye gittiğimde kaldığım Istanbul'un bir başka eşşiz köşesi.
1960'lı 70'li yıllarda köşkleriyle, bahçelerinden salkım salkım sarkan ortancalarıyla, billur gibi denizliyle, 'sayfiye' yeri olmasıyla meşhur Erenköy, Suadiye, Caddebostan.

Dükkanların az, ağaçların çok olduğu, bunca yıl geçmesine rağmen hala güzelliğini koruyan Bağdat Caddesi. On, onbir yaşımdan itibaren yazlarım geçti oralarda. Sokaklarda oynanırdı o zamanlar, öyle pek araba filan geçmezdi. Doyasıya bisiklete binilir, el birakarak gitmek büyük marifet sayılır Erenköy, Saskınbakkal, Göztepe bisikletle rahat rahat gidilir dönülürdü. Deniz için bazı sokakların denize vardıkları noktalarda bulunan kayıkhanelerden saatlik ücretle kayık kiralanır, kadın erkek kürek çekmeyi bilir, kayıktan denize girilirdi. Bazı gençler dalıp iskele ayaklarından midye toplar bazıları ise sığ kumda zıpkınla vatos avlarlardı. Sokaklardan dondurmacılar geçerdi o zamanlar. Simdiki gibi binbir çeşit ne gezer 'Dondurma, Kaymaaak' diye bağıran dondurmacının küçücük arabasında sadece kaymaklı ve limonlu dondurma olur, bazen ise çeşit olsun diye vişneli bulunurdu.

Caddebostan Plajı'nın yanı sıra bir de üyelikle girilebilen klüpler vardı. Marmara Yelken Klubü başta olmak üzere, Balıkadamlar, Caddebostan Yat Klübü ve İstanbul Yelken. Eğer bunlardan birine üyeyseniz veya üye bir arkadaşınız varsa bazı sporları yapma veya izleme olanağınız olur, voleybol, ping pong oynar, kıyıdan yelkenlilerin yarışlarını izlerdiniz. Denizin ortasında ise köfteciler vardı. Bunlardan aklımda kalanı ise mayomuzun kenarına sıkıştırdığımız parayla yüzdüğümüz, veya kayıkla yanaştığımız 'Fıştak'tı. Dönerken yüzülüyorsa demirlemiş kayıklara tutuna tutuna, dinlene dinlene yüzülürdü.

Akşamüstüne doğru herkesi bir 'piyasa' heyecanı alırdı. Saçlar yıkanır, bildiğımız ütüyle ütülenerek düzeltilir, ve (Bağdat) Cadde'ye binbir tur atmaya çıkılırdı. Bir aşağı, bir yukarı. Parkur ise genellikle Santral Durağı'ndan Saşkınbakkala kadardı. O zaman 'cafe' adeti bir elin parmaklarını geçmez, 'Borsa'da yer bulabilmek için hızlı davranmak gerekir, 'Divan' ise gençlere çok pahalı geldiğinden ancak hafif 'yaşı geçmiş'lerin duraklama mekanı olurdu. Hali varaba sahiakti oldukça yerinde olan birkaç genç ise bir aşağı bir yukarı arabayla giderek Mustang veya Corvette'leriyle gelene geçene hava atarlardı.

Geceleri ise açık hava sinemalarının keyfine doyulmazdı. Caddebostan'daki Ozan Sineması'nda genellikle Türk filmleri oynar, çıkınca biraz aşağıda, Caddebostan Maksim Gazino'sunun (MIGROS)yakınındaki büfe'de 'zümküfül' yenirdi (Bir çeşit sosisli sandoviç ) Yabancı filmlerin mekanı ise Budak Sineması'ydı (Şimdiki CKM). Yastıgını kapıp tahta iskemlelere yerleştirdikten sonra, çekirdeğini çıtlatarak izlenirdi filmler. Bazen bu sinemalarda Cem Karaca gibi o zamanın ünlü sesleri konserler verir, bazıları ağaç tepelerinden konser izlerdi.

Sonra sonra o köşkler birer birer yıkılmaya, yerlerin uzun uzun binalar dikilmeye, Cadde'deki evlerin yerlerini dükkanlar almaya, arabalar çoğalmaya, faytonlar yok olmaya, tekerlekli dondurmacıların yerini Algida'cılar almaya başladı. Ama ne mutlu ki tüm büyümeler, kalabalıklaşmalar rağmen 'Cadde'yi bozmayı başaramadı! O hala 'Cadde', İstanbul'un ,Türkiye'nin en güzide caddesi hala boydan boya yürümekten zevk aldığım, bir yerde oturup geleni geçeni izlemenin keyfini her yıl bir iki hafta yaşayabildiğim bir yer.

Galata' ya dogru...

Galata' ya dogru...

The best way to improve health care requires physicians and other stakeholders

My honest approach for how to improve the care is to support a methodology such as being self-serving. I would like to start a program to introduce a software-based point-of-care tool for obtaining patient feedback. This real time information can be used with clients to positively impact the patient experience, nurse engagement, physician (soft skills) competence and overall quality. In my perspective the criteria for fulfilling the demand for finding the best way to improve healthcare is that it need be simple to implement, impactful and cost effective. The most impact to healthcare improvement will come from process improvement and healthcare provider recruitment AND retention. The by-products will be reduced cost of care and improved patient satisfaction. This applies to hospitals and private practices. Based on current studies and the economy, supplying adequate healthcare to the community is already tough and is going to get more challenging. Recruiting sufficient healthcare coverage will boost revenue and provide some improvement to patient satisfaction (wait time and access). However, failure to retain the medical staff will significantly hurt the outcome. With high demand and low supply, it will be well worth the time and money to present "we have the greenest pastures here". The method mentioned above may be called such as point-of-care through successful implementations that may turn in to popular key parts of process improvement. You need to have some feedback from the patients and the physicians in order to measure the processes that should be or are currently being improved. In order to achieve this you have to create the acronym HOSPITAL to help those in Healthcare recall the numbers of different types of inefficiencies in any medical facility. Those who have been exposed to Six Sigma and Lean have an appreciation for improvement opportunities and generally view things through differently trained eyes that can see within all those facilities. Publishing the results of the similar programs online may offer a transparent access to the consumers to monitor these inefficiencies. Welcoming any feedback relative to this and encourage your staff to consider this method or similar training methods for their teams will be highly critical for the outcome. We have to understand that it is impossible to solve a problem that we are unaware of. By providing even the most basic tools at the lowest level possible, these problems have a way of surfacing. While everyone recognizes that healthcare systems and organizations need to improve, I think not enough time is spent on firstly identifying the key stakeholders, and secondly properly ENGAGING them. I strongly believe that not enough time is spent trying to engage physicians in this process. In my experience too many of these "improvement strategies" are top-down decisions by non-clinical managers who failed to conduct any research into what physicians might want or what stumbling blocks there are/were to get them to adopt the new technologies. EMR/EHR/CPOE are prime examples - all of these require a breakdown in the normal activity flow of providers, as it requires them to either find and log on to a terminal or carry a bulky instrument. Almost all clients and colleagues I have worked with resent and resist those methods. And look how few MDs are part of Healthcare consulting firm teams. IMHO, I believe more energy should be spent engaging rather than alienating MDs as a first step, then doing the same for patients in order to get buy in from the two key stakeholders as I see it. I've always found that engaging these stakeholders on projects from the beginning results in more buy-in and most importantly, better recommendations/outcomes (a better product).

ULTIMATE RESULTS

ULTIMATE RESULTS

Ilhan Arsel

Ilhan Arsel

BJK FOREVER

BJK FOREVER
Karga kartalların sırtına oturur ve boynunu ısırır. Kartal cevap vermez, kargayla savaşmaz; kargaya zaman veya enerji harcamaz, bunun yerine sadece kanatlarını açar ve göklerde yükselmeye başlar. Uçuş ne kadar yüksek olursa, karganın nefes alması o kadar zor olur ve sonunda karga oksijen eksikliği nedeniyle düşer. Kartaldan öğrenin ve kargalarla savaşmayın, sadece yükselmeye devam edin. Yolculuk için gelebilirler ama yakında düşecekler. Dikkat dağıtıcı şeylere yenik düşmenize izin vermeyin....yukarıdaki şeylere odaklanmaya devam edin ve yükselmeye devam edin!! Kartal ve Karga dersi