Wednesday, March 06, 2013

Buda semirip iktidar degisince musluklari tikanmis salon adaminin isyan oykusu!

Isine gelmeyince nasilda igneliyor... Tansu, Yilmaz, Deniz senelerce beslemis simdi 5 rekat zor geliyor. Madem bu kadar hassastin bu kuklalarin iktidara gelmesine canak tutan obur gotlere neden telgraf cekmedin hocam???

Yayın tarihi 17 Şubat 2008.

O tarihte Mektubu yazan 77 yaşında olan Pet Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güntekin Köksal...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazılıyor. Serpil Yılmaz da bu mektubu köşesinde "Açık mektup" olarak yayımlanıyor.

Ve bugün...

Aradan 4 yıl geçmiş...

Bugün bakıyoruz aynı mektup tekrar tekrar yayımlanıyor.

MEKTUB Ankara'ya Başbakanlık adresine postalanmis. Sizinle paylaşıyorum. İşte o mektup, "Sayın Başbakan, Ben müsaadenizle önce kısaca kendimi tanıtayım.

77 yaşında bir işadamıyım.

Devlet bursu ile Avrupa'da okudum.

Maden ve petrol konulannda 2 master yaptım. Yurda döndükten sonra 10 senesi Batman'da olmak üzere 17 sene TPAO'da çalıştım. 34 senedir de 1974'te kurduğum Pet Holding şirketlerini yönetiyorum.

SSCB, Almanya, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan ve Yemen'de başanlı yatınmlar yaptım. Halen Türkiye, Kuzey Irak ve Yemen'de çok değerli sahalarda petrol üretimi yatınmlanm var. Çeşitli konularda ilklere imza atan, girişken bir müteşebbisim.

Sigortasız adam çalıştırmam.

Vergi kaçırmam...

Köklü bir aileden geliyorum.

Dedelerim, sadrazam, vezir, asker olarak ülkemize hizmet etmiştir. Atatürk ve devrimlerine çok bağlıyım. Atatürk olmasaydı ve bu devrimleri yapmasaydı bugün bizim dinimiz ve ismimizin de aynı kalması imkânı olmadığına inanırım.

Kısacası yüzde yüz bir Atatürk çocuğuyum.

Allah'a inancım tamdır..

Allah'ın dürüst, çalışkan, doğru insanların daima yanında olduğuna tecrübelerimle de inanınm. Türkiye'den kolay kolay vatan haini çıkmaz. Sizin ülkenizi sevdiğinize ve kendi stilinizde ülkemizi kalkındırmaya çalıştığınıza inanıyorum.

Zeki, çalışkan ve çok karizmatik bir karaktere sahip olduğunuzu da biliyorum. Ancak ülkenin bugünkü durumunu üzülerek söyleyeyim ki hiç iyi görmüyorum. Hemen sinirlendiğinizi, kızdığınızı ve söylendiğinizi görüyorum.

Medyaya sinirli, sert, kinci beyanatlar veriyorsunuz. Bir başbakanın her dakika sinirlenmeye hakkı yoktur.

Ülke bölünüyor...

Biz ve onlar diyorsunuz.

Bu ne demek?

Tarihimizde hiçbir başbakan halka böyle hitap etmemiştir.

Kendinize hâkim olun!

Senelerce üniversitelerde hocalık yaptım. Konferanslar verdim.

Babanız yaşındayım.

Üniversitede hocayım.

Bu yüzden hiçbir işadamının yapamadığı bu ikazlan yapmaya hakkım var.

Sayın Başbakan! Müsaadenizle size birtakım tavsiyelerde bulunuyorum: Bugün çok güçlüsünüz.

Ya yann? Allah bilir!!! İnsanlar kendilerini en güçlü hissettikleri zamanlarda en büyük hatalan yaparlar. Tarihte bu husus defaatla sabittir.

Ancak şu atasözünü hiç unutmayın! "Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var" "Keskin sirke küpüne zarar verir!" Sinirlerinize hâkim olun! Bağınp çağınp kötü konuşmayın.

İnsan kalbi sırça gibidir.

Kırdığınızda tamiri imkânsızdır.

Çok ağır konuşuyorsunuz.

Aydınlara, medyaya, yargıya, üniversitelere değer verin, görüşün, fikirlerini alın! Onlar da bu memleketin çocuklanü! Onlann fikirleri, görüşleri, bilgileri, tavsiyeleri etrafınızdaki çok kişiden daha değerli olabilir. Her güçlü kişinin etrafının "evet efendimciler", "dalkavuklar" tarafından sanlmış olduğunu bilmeniz lazım.

Etrafınızdaki]erin çoğunluğu her şeyi size soruyorlar. Her şeyi hiç kimse bilemeyeceği gibi siz de bilemezsiniz.


Bilmediklerinizi açıkça söyleyin. Her hususta fikir beyan etmeyin, danışın, öğrenin. Monolog yapıyorsunuz. Diyalog yapmaya çalışın! Hayvanlar koklaşarak, insanlar konuşarak anlaşırlar.

Sadece sizin gibi düşünenleri işlerin başına getirmeyin! Bugün birçok kamu müessesemizin işi bilmeyenler tarafından yönetildiğini görüyorum.

Kadro laşmayın! Sadece sempatizanlarınızı veya öyle görünenleri kadrolara yerleştirmeyin.

"Hayır! Yapmıyorum!" demeyin.

Ben Ankara'da yaşıyorum.

Duyuyor, kontrol ediyor ve görüyorum. Kapasitesiz, bilgisiz insanlar önce memlekete, sonra size zarar verir. ( Gercekden bu tiplerin sayısı her gün artıyor , zaran RTE'na da olacak..)

Diktatörleşmeyin! Milletvekillerinize dahi beyanat vermeyi yasaklamayın! Medyayla, aydınlarla, yargıyla, askerle, üniversitelerle inatlaşmayın. Sadece türban serbestliğini Anayasa'mızda değiştirmek dahi AB'ye girmemize büyük bir engel olacaktır.

Laikliğe, sizin tabiriniz ile ciğerden inanın, güvenin. Laiklik dini özgürlüklerin değişmez kanunudur.

Bir hadis i şerif diyor ki: "CenatH Hak sevdiği yöneticilerin yanına açık sözlü danışmanlar nasip eder, sevmediklerine de dalkavuklar musallat eder." Sıkça bahsettiğiniz büyük Türk düşünürü Edebali Hazretleri'nin öğütlerini bir kez daha okumanızı, içtenlikle tavsiye ediyonım.

Saygılarımla...

Prof. Dr. H. Güntekin Köksal Pet Holding Yönetim Kunılıı Başkanı

Bir diger adiyla Kizil Milyarder!

No comments:

Post a Comment